27 Mayıs 2013 Pazartesi

Essence "The Twilight Saga/Breaking Part 2" Ojeleri

    Dün Rossman'a gittim ve ilk Essence ojemi almak istedim. Armut şekilli ojelerini nedense pek sevemedim, şekillerinden dolayı sanırım. Ben de başka şekilden bulunca hemen alayım dedim. Sadece birkaç renk vardı, aralarından biri bana göz kırptı. O kadar güzel bir oje ki anında vuruldum. Sonra incelediiğimde Twilight ojelerinden olduğunu fark ettim. Essence'in Twilight için her üründen serisi var sanırım. Ojelerde de son bölüm için 4 tane ayrı oje varmış. Hepsi simli parlak ojeler.



    Benim aldığım sağ üstteki mor olan. Mavisi inanılmaz güzel görünüyor. Fırçası kalın, sürüşü çok rahat. Tek kat yeterli gelir, ama ben baştan fark etmediğim için 2 kat sürdüm :). Kuruma hızı da iyi. Bu rengi aşırı beğendim. Eğer diğer renklerini özellikle mavisini bulursam mutlaka alırım. Google'da bakınırken mavisinin üstüne matlaştırıcı süren birini gördüm. Mat olunca da ayrı bi güzel olmuş. Galaxy nail art sevenler için inanılmaz uygun olacak bir oje. Kardeşimin kırmızı ojesinin üstüne de tek kat sürünce çok güzel göründü. Ama onun fotoğrafını çekemeden yolcu ettim kendisini, malesef :/

Rengi mavi gibi görünse de aslında mor :)


23 Mayıs 2013 Perşembe

Çikolata Ojelerim :)

   Uzun süredir yazamıyordum ama tırnaklarım kırıldı ve soyuldu malesef. B vitamini eksikliğim vardı bir ara, sanırım yine başladı. Kontrole gideceğim en kısa zamanda.
   Neyse gelelim bugünkü yazıma. Daha önceden yaptığım ama yazmaya fırsat bulamadığım bir oje. Gabrini ojeleri pek sevmiyorum aslında, kurumaya çok meyilliler. Bu rengini çok severek almıştım ama sonradan da pek kullanma fırsatım olmamıştı. Bu sefer dedim ki üstüne mat oje süreyim bakalım nasıl olacak. En az parlak hali kadar sevdim mat halini. Çünkü tam bir çikolata rengi oldu, bayıldım ki ne bayıldım. Çikolataya bayılan biri olarak, tesadüfen böyle bir rengi bulmak muhteşem oldu.
   Gabrini ojenin numarasını bilmiyorum, arkadaki kağıdı sökme huyum sağ olsun. Ama bu new collection serisinden ve bu seride de çok oje yok, kolayca bulabilirsiniz yani. Kullandığım matlaştırıcı Flormar'ın ve aynen etiketinde yazıldığı gibi uygularsanız, ojeyi sürdükten 4 dk sonra uygulayın diyor, gerçekten de mat görünümüne rahatlıkla ulaşıyorsunuz. Gabrini'nin kuruma hızı fena değil, mat ile birleştirince daha da hızlı kuruyor haliyle. Flormar'ın numarası ise 808.




Fotoğraf kalitesi için üzgünüm, makinemi değiştirmem gerekiyor artık sanırım :(

    Siz nasıl buldunuz? :)

19 Mayıs 2013 Pazar

Eurovision Final (Eurovizyon Finali)

    Evt, geldik Eurovizyon'un son gününe. Bu sene de geçti bitti. Seneye umuyorum ki Türkiye katılır, en azından TRT yayınlar. Tabi internetten rahatça izleme fırsatı var. Ama senelerdir Eurovizyon'u sunan Bülent Özveren ile daha keyifli geçiyor. Çünkü bir sürü bilgi aktarıyor izlerken, eğlenceli geçiyor. Eminim çoğunuz adını bilmeseniz de sesini hatırlamışsınızdır :)
   Kazananı açıklamadan önce notlarımı düşmem lazım :)
 
   **** Bu sefer girişlerini pek beğenmedim.
   **** 26 şarkı vardı. Biliyorsunuz iki yarı finalden toplam 20 şarkı geldi. Her yıl 5 ülke yarı finallere girmeden finale katılır. Bunlar İspanya, Fransa, İtalya, İngiltere ve Almanya. Ek olarak da geçen senenin kazananı olunca toplam 26 ediyor. Bu arada her ne kadar bu ülkeler hep katılsa da çoğunlukla sonlara yakın bitiriyorlar yarışmayı. Hele ki İngiltere.. Sanırım başka başka şeyler onlar için daha önemli olduğundan pek önemsemiyorlar.
   **** Eurovizyon tarihini gösterdiler yine. Fakat bu sefer diğerleri gibi değildi ben pek eğlenmedim. Türkiye'den sadece Sertap'ı gösterdiler.
   **** Oyların verildiği aradaki zamanı geçirmek için bu sefer şarkıyı sunucu Petra Mede söyledi ve muhteşem bir kareografi gerçekleştirdi. Şarkıda İsveç'in genel özelliklerinden bahsetti. Soğuk bir ülke olduğu, barış yanlısı olduğu, eşit olduğu.. Bence ve herkesçe dikkat çeken şey de eşcinsel haklarını savunduklarını göstermeleriydi. 2 erkeği öpüştürdüler onlar da. TRT bunu biliyor muydu acaba?? Finlandiya onları vazgeçirmişti, bunu gördükten sonra bir oh çekmişlerdir artık ;) Videoyu izleyelim :) (Petra 2:15'te çıkıyor)

    
    **** Her sene yaşadığımız ve çoğumuzun bildiği şey. Ne kadar komşunuz varsa o kadar çok puan alırsınız ;) Bir ülkenin komşuları arka arkaya çıkınca o ülkenin puanı artıyor birden, sonra bir bakıyorsunuz o ülke gerilere düşmüş ;). Hepimiz biliyoruz Eurovizyon politik bir yarışma, kuruluşu politikmiş zaten. Eğer bir ülke diğeriyle yakınlaşmak istiyorsa yüksek puan veriyor ve herkes birden yumuşuyor ;) Mesela bu turda İsrail Azerbaycan'a 12 puan verdi. Ben çok şaşırdım. Türkiye katılmayınca Almanya'nın Azerbaycan'a oy vermesini bekledim ama oradan 1 puan bile çıkmadı. 
    ***** Oylama bölümü rezaletti. Sonlara doğru heyecan yaşarsınız ya, bu sefer pek olmadı. Daha oylamanın bitmesine 4 ülke kala birinciyi anons ettiler ve çağırdılar. Arada bayağı fark vardı, birinci kesinlikle belliydi ama insanlar o sevinci heyecanı yaşayacakken ekranlarda hala oylama vardı. Bence çok çok kötüydü. Petra olmasa katlanılamazdı bile. 

    Veee, kazanan benim de ilk turda beğendiğim Danimarka oldu. Bence flüt, davullar ve zaten sanki kazanmışçasına yapılan sahne gösterisi insanları motive etti, coşturdu. Eh şarkı çok güzeldi tabi :))
    Azerbaycan 2. oldu. Biraz üzüldüm ama neyse ki hak etmeyen biri 1. olmadı. Bence sonuç memnun edici. Yine de Azerbaycan 1. olsaydı ne güzel olurdu. Farid Mammadov çok güzel bir şov sergiledi bize. Onları da tebrik ederim.
    Bu da sonucun fotoğrafı. Görüntüdeki sunucu 12 puanın Azerbaycan'a gittiğini söyledi ve sonuçlar belli oldu. Azerbaycan derkenki el hareketleri çok komikti :) Sanki Japonya'yı filan ilan ediyordu, karate hareketleri yaptı resmen :D


                                    1. şarkıyı yayınlamamak olmaz :)

       Farid'i yayınlamazsam içimde kalırdı. Bu arada sadece 21 yaşında imiş kendileri. Hiç de öyle göstermiyor ;)



   Bir Eurovizyon'un daha sonuna geldik. Siz ne düşünüyorsunuz??



Eurovision Semi Final-2 (Eurovizyon Yarı Finali-2)

    Eurovizyonun 2.yarı finali 16 Mayıs'ta İsveç'te yapıldı. 1.yarı finale 16 ülke katılmıştı. 2.yarı finalde ise 17 ülke vardı ve bunlardan sadece 10 tanesi finale geçmeye hak kazandı. Ben 10 tane seçemedim 7 tane seçebildim. Ve bunlardan 5 tanesi tuttu. 1.yarı finale göre daha az ülke seçsem de bu sefer daha çok eğlendim, çünkü geçen seferde sadece 1 şarkıya 5puan verebilmişken, bu sefer 3 şarkıya 5 puan verebildim. Kendi puan sistemimi bile oluşturmuşum anlayacağınız ;)
    Bu turun favori şarkıları:
Azerbaycan - Hold Me
 
Danimarka- Only Teardrops

Malta-Tomorrow (Şu gülüşe bi bakın;))


Finlandiya-Marry Me (eşcinsel hakları için yerinde bir protesto)

Ukrayna-Gravity

   Görüyorsunuz ki bu turda şarkıya doyamadık :)

   Gelelim notlarıma:
   *Girişteki dans şovu muhteşemdi. Dansçılar özel olarak hazırlanmış dev ekranın üzerinde dans ediyorlardı. Sonra o dev ekran bilgisayar görüntüsüne dönüştü vs. İzlenmesi gereken bir şovdu.
   *Türkiye bayrakları yine önlerdeydi. Acaba kim taşıyor ki bunları :)
   *Şarkıların çoğu yine İngilizceydi.
   *Bu sefer erkek ve kadın şarkıcıların oranı eşitti.
   *Oylamalar bitince bu sefer dans gösterisi yerine pop müzik söylendi. İsveç pop müzik tarzında isim yapmış bir ülke. Ünlü ABBA grubu vs vs.
   *İsveç, barış yanlısı olduğunu "1840'tan beri savaşa girmedikleri" gerçeğiyle iddia etti. Ki bence de dünyanın en barış yanlısı ülkelerinden biri gibi görünüyor. Eh karlarla kaplı bir ülke için pek savaşılmıyor haliyle ;) Ama yine de ileri bir hukuku olduğu kesin.
   *İzlanda için yarışan adam Thor'u rahatlıkla oynayabilirdi, bence seçmelere katılsın buradan 1.ayrılmayacağı kesin ;) bakınız.
   *Eurovizyon tarihini anlatan ikinci bölüm de yine güzeldi ve yine güldürdü. Sunucu gerçekten sempatik bir kadın bakınız.
   *Ve bence gecenin asıl olayı ve TRT'nin de Eurovizyonu yayınlamamasının asıl sebebi Finlandiya'nın temsilcisi olan kadın şarkıcının kadın dansçıyı öpmesi. Amaçları ülkelerinde eşcinsel evliliğin yasal olmasını sağlamak. Bence gayet yerinde olmuş. Belirtmek isterim 17 Mayıs Uluslararası Homofobi Karşıtlığı Günüdür ve bu olay da bu günü daha iyi yansıtacaktır. Onların tüm dünyadaki eşcinsellere hediyesi bu oldu sanırım :)

   *Ve yarı finali geçenler: Macaristan, Azerbaycan, Finlandiya, Malta, Gürcistan, Romanya, Norveç, İzlanda, Ermenistan, Yunanistan.

   Benim diğer bir favori Eurovizyon şarkım ise Türkiye'ye 2010'da ikinciliği getiren ama bence ve birçok kişice 1. olması gereken Manga-We Could Be The Same (Bir olabiliriz!) şarkısı. O sene 1.olan kız Almandı ve şarkıyı İngiliz aksanıyla söylemeye çalışıyordu, rezaletti ama sanırım birileri sempatik bulmuş :/


16 Mayıs 2013 Perşembe

Eurovision Semi Final-1 (Eurovizyon Yarı Finali-1)

    Her sene sabırsızlıkla beklediğim birkaç etkinlik vardır ve bunlardan biri de Eurovizyon. Elime kağıt kalemi alır geçerdim televizyon karşısına. Bu sene Türkiye katılmama kararı almıştı biliyorsunuz, saçmasapan bahaneler sundular her zamanki gibi. Oh ne güzel TRT yayınlıyor izleyebileceğiz en azından derkenn TRT de yayınlamama kararı alıyor, yine saçmasapan nedenlerle. Ama ben ne yaptım ettim azmettim ve her sene olduğu gibi bu sene de izledim ;) Siz de izlemek isterseniz tık tık.
     Eurovizyon bu sene 14 ve 16 Mayıs'ta yarı finallerini yapacak ve final de 18 Mayıs Cumartesi günü yapılacak. 14 Mayıs'ta olanı kaçırmıştım ama verdiğim adresten izleyebildim ve sizin için notlar aldım :)
     Bu sene Eurovizyon'u yapacak olan ülke İsveç. Geçen sene Loreen, Euphoria şarkısıyla birinci olmuştu. Hatırlayalım;


     1.yarı finale 16 ülke katıldı ve bunlardan sadece 10 tanesi finale yükselebildi. Ben 16 ülkeden 10 tane seçemedim, beğenemedim bir türlü. Ama seçtiğim 9 taneden 8 tanesi finale çıktı :)
     Bu turun favori şarkısı benim için Danimarka'nın Only Teardrops'u oldu.


    Gelelim diğer notlarıma..
    *Bu senenin sloganı "We Are One" oldu. "Hepimiz biriz." Eurovizyon'un asıl amacı da buydu zaten. Tüm Avrupa halklarını müzikle bir araya getirmek. Bu yüzden slogan seçimi güzel olmuş.
    *Bu senenin sembolü ise kelebek oldu. Biliyorsunuz her sene ülke bayrakları gösterilerek şarkılar sunulur. Bu sene de kelebeklerin renkleri değiştirilerek bu yapılmış. Not düşmek istedim: Eurovizyon'un ortasında bir kalp vardır V'sini simgeler, bilen bilir. Bu kalbin içine bayrakları yerleştirmeyi ilk olarak Türkiye yapmıştır ve sonra da her sene bu şekilde kullanılmıştır. Görüyorsunuz ki burada da İsveç kendi bayrağını kalbe yerleştirmiş.

    *Her sene ülkeler şarkılarını söylemeden önce giriş videosu yayınlanır. Bu videolar ülkelerin güzelliklerini göstermeye yöneliktir genelde. Bu sene videolarda şarkıcıların da yer aldığını görüyoruz. Onların evlerindeki, dışardaki, hayranlarıyla, aileleriyle olan videolarını görüyoruz bu sefer girişte.
    *Semi final'ın girişini geçen senenin birincisi Loreen yaptı. Loreen'in geçen sene seslendirdiği Warrior şarkısı düzenlenmiş ve 67 çocuk da bu şarkıyı Loreen ile birlikte söyledi. Görülmesi gereken bir şovdu kesinlikle.
    *Türkiye katılmasa da Türk bayrakları salondan eksik olmadı. Türkiyeliler ne yapmış etmiş en öne geçmişlerdi :) Bayraklar gözünüze gözünüze giriyordu.
    *Şarkıların 16 tanesinden 10'u İngilizceydi. Seçilen şarkılardan ise sadece 2 tanesi İngilizce değildi. Bu da İngilizce şarkıların daha çok seçildiğini kanıtlıyor. Bence de daha anlaşılır oldukları için tercih ediliyordur.
    *16 şarkıdan 10 tanesini kadınlar seslendiriyordu. Ve bunlardan 7 tanesi finale çıktı.
    *Oylamalar bitince sonuçların alınması için gerekli zamanı yaratmak için mutlaka bir dans göterisi yapılır. Bu senekini ben çok beğendim.
    *İsveç, Eurovizyon tarihini anlatan güzel bir video hazırlamış. Sunucuyu eski eurovizyon şarkılarının arasına yerleştirdikleri bir video yapmışlar. Ben çok beğendim, çok da güldüm :). Bu videoda Eurovizyon'nun 1957'deki öpüşme sahnesiyle olan ilk skandalından, çok ünlenmiş ve hala hatırda olan şarkılar anlatılmış. Bu sadece birinci bölümü tık tık
 
   *Ve yarı finali geçenler: Danimarka, Litvanya, Belarus, İrlanda, Estonya, Rusya, Ukrayna, Belçika, Moldova, Hollanda.

   Şimdiye kadar birçok Eurovizyon şarkısını beğenmişimdir ama en çok 2009  birincisi Alexander Rybak'ın Fairytale'ini seviyorum. Ayrıca ekleyeyim, Alexander Türkiye'ye birçok kez gelmiş ve Türkiye'yi çok sevmiş. 1 ay kadar önce de Alanya'da konseri vardı. Alanya'ya bayılmış fotoğraflarından görüyoruz ki, facebook sayfası için tık tık. Benden hepinize ;)



11 Mayıs 2013 Cumartesi

Golden Rose Quick Dry Top Coat

    Nail arta ilk merak sardığımda dayanamayıp aldığım bu üründen sonrasında bazı açılardan çok memnun kalıp bir açıdan da memnun kalmadım. Yine de kesinlikle alınabilir bir ürün, tavsiye ediyorum.
    Hızlı kurutuyor mu? Evet. Dayanıklı mı? Kesinlikle.
    Ojeyi sürdükten 1 dk sonra sürülmesi öneriliyor. Düz renk oje kullanmışsanız bu geçerli, fakat nail art yapmışsanız ben hemen sürmenizi tavsiye etmiyorum. Diyelim ki ojenizi sürdünüz, sonra da bir çiçek artı yaptınız. Sonra da bu quick dry top coat ı sürüyorsunuz. Sorun şu ki bu kurutucu çiçek desenindeki ojeyi, sürdüğünüz yöne doğru biraz yayıyor. Ne kadar çok sürterseniz o kadar yayıyor. Çok göze batmıyor yine de.
   Ben bu kurutucunun en çok dayanıklılığını sevdim. 1 hafta boyunca (bulaşık, banyo vs. rağmen) ojenin dayanıklı olmasını sağlıyor. Bu ojeyi kullanırken eğer nail art yapmışsam önce şeffaf bir parlatıcı kullanıyorum, sonra da bunu sürüyorum. Fazla kat gibi görünse de ben hiç ağırlık ve gariplik hissetmiyorum. Eğer nail art yapmamışsam da bu ojeyi direk kullanabiliyorum. Parlatıcılığı da güzel ve kaybolmuyor.
    Ayrıca tırnaklarınızda yastık izinin çıkmamasını da sağlıyor.
    Diğer bir güzel özelliği ise geniş fırçaya sahip olması. Bu yüzden kolaylıkla sürülebiliyor. Dediğim gibi ojeyi yaydığı için fırçanın üstünde bazen oje olabiliyor. Bu durumda fırçayı temizlemek gerekebilir.
   Bitince bir daha alır mıyım?  Kesinlikle aldım ve yedekledim bile  :)


8 Mayıs 2013 Çarşamba

Dünün Ojesi Golden Rose 209 ' Sarı

     Elimde bir süredir aldığım fakat deneme fırsatı bulamadığım Golden Rose'un 209 numaralı sarı ojesi vardı. Ojenin yapısı biraz akışkan, ama sürümü de çok kolay. Fırçaya çok alınmadığı sürece rahatlıkla sürülüyor. Ben 2 kat sürdüm, gayet yeterli geldi. Oje hafif olduğu için 3.kat da rahatlıkla sürülebilir. Temizlenmesi de gayet kolay. Golden Rose'un şu ana kadar ki (sürme ve temizleme açısından) en beğendiğim ojesi diyebilirim sanırım.
   Sadece oje sürmek olmaz biraz da nail art yapayım dedim ama sol elim ile sağ elime yapmakta zorlandığım için sadece bir tırnağa çiçek uygulaması yaptım. Galatasaray'ın şampiyonluğu hatrına kırmızı yaptım çiçeği ama Galatasaray'a özel bir nail art da yapacağım. Dotting tool ve striping tape kargom ben ojeyi sürdükten sonra geldiği için kullanamadım henüz. Tırnaklarım da güçsüzleşti ve kırıldı bu yüzden geç bir şampiyonluk kutlaması olacak sanırım ama olsun :))


Ebay Alışverişi #1

       Nail arta merak saldıktan sonra dotting tool (noktalama aleti) ve Striping tape(bant) alma arayışım başlamıştı. Mağaza satışlarına ulaşamadığımdan ve Türkiye'deki fiyatların çok fazla olmasından dolayı ebay'den almaya karar verdim. 5li dotting tool ve 29lu striping tape'i toplamda sadece 12 liraya aldım, kargo ücreti de yoktu üstelik. Gittigidiyor'da bile 10lu striping tape'in fiyatı 15-16 lira, 5li dotting tool'un fiyatı 15 lira iken ve üstüne kargo ücreti de varken yurt dışından gecikmeli almak daha mantıklı olur dedim. 18 Nisan'da verdiğim siparişim bugün geldi, yani 26 günde elime ulaşmış oldu. Daha geç ve sorunlu olmasını bekliyordum aslında ama sandığım gibi olmadı neyse ki :)
      Bantlar renk renk ve çok güzeller, sadece biraz küçükler gibi geldi, daha önce görmediğim için bilemedim tabi. Noktalama aleti de iki uçlu bir uçları boy boy sıralanmışken, diğer uçları da en küçük boyda. Bir tanesini ise kürdan gibi kullanabiliriz gibi geldi. Noktalama aletinin fotoğrafını tam çekemedim, googledan rahatça bulabilirsiniz sanıyorum.
     Eğer almak isteyen varsa tavsiye ederim. Ebay'de bunları aldığım kullanıcının adı DEON, ürünleri Çin'den gönderiyor. Hatırlatmakta fayda var, yurt dışından kozmetik ürünleri getirtilmesi yasak. Bu yüzden oje veya herhangi başka makyaj malzemesi sipariş etmeyin. Neyse ki bu ürünler kozmetik olarak geçmiyor :))
    100 kişi olduğumuzda bir çekiliş yapmaya karar verdim. İlk çekilişime bantlardan da eklemeye karar verdim. Umarım 2.çekilişim olur da onda da noktalama aleti hediye edebilirim :))
    Tam fotoğrafları görmek için üstlerine tıklayın.



4 Mayıs 2013 Cumartesi

Doctor Who's Wrap Party - Bir Devrin Bitişinin Partisi mi olurmuş ama olmuş

      Biliyorsunuz ki Doctor Who 2009'da David'in gitmesiyle yeni bir çağa girmiş gibi oldu. Baş yazardan oyunculara herkes değişti. Tardis bile değişti ve yeni temalar geldi. 10.Doctor'umuz David giderken Russell T.Davies de başka projelerde yer almak için diziden ayrıldı. Bunun üzerine bir Wrap yani çekimin bitişinin partisi yapılmış bunun partisi olmaz yası olur aslında ama en azından bize daha çok malzeme veriyorlar ama ben bunu daha yeni görüyorum. Kızdım şimdi kendime , gerçi şimdi tekrar tekrar izlerim hepsini ama olsun.
        Bunu görünce de dayanamadım hemen yazmam lazım dedim ve yazdım. İzlerken delirdim resmen, yok böyle bi şey ya. David'den John Barrowman'e, ondan Russell'a, Catherine Tate'e, Billie Piper'a ve bütün set ekibine kadar herkes yer almış bu partide. Ve 2 de muhteşem ötesi video var. İzle izle doyamazsın.
        Bilmem biliyor musunuz? David tam bir Proclaimers hayranı. I would walk 500 miles şarkısını mutlaka hepimiz duymuşuzdur. David de sürekli bu şarkıyı söyler durur videolarda. Bu partide David bütün ekiple birlikte bu şarkıyı söylemiş ve bir video hazırlamış. Videoda Ood'lardan Cyberman'lere birçok yaratığın da dans edişini görüyoruz ama Ood ortalığı sallamış resmen :D. Videoda herkesin adı vs yazıyor, o yüzden dizinin bütün kamera arkası ekibini de tanımış oluyoruz ( eskisini tabi :( ). David ve grup birlikte şarkı söylediği zaman altta Proclaimers & Their Biggest Fan yazıyor çok tatlı :))


     Gördüğünüz gibi kommik mi kommik, tatlı mı tatlı bir çalışma olmuş :)

     Ve David, John B. ve Catherine, Russell T. Davies ve Julie Gardner'ın (baş yazarlar) gidişi için özel bir şarkı yazıp video hazırlamışlar ve inanılmaz güzel olmuş o da. David ile Catherine onları sahnelerken John B. de piyanoyu çalmış. Şarkı Russell ve Julie'nin dizinin temasını, Doctor'unu, yol arkadaşını değiştirme çabasını anlatıyor. Julie Russell'a sürekli değiştir değiştir diyor, Russell da yapamam diyor ve gerekçelerini filan sıralıyor. Aksanları bayağı yordu beni :) Sizin için de sözlerinin olduğu bir video aradım buldum tık tık


      Muhteşem değil mi?? :))

   

Güneşli Açık Bir Hava ve Gökyüzü / Bulut Nail Art'ım

    Öncelikle bu süslemeyi Alice Harikalar Diyarı'nda nın çekilişini görünce hemen yaptım. Çekiliş için tık tık.
Bloğunu yeni keşfettiğim Alice, nail artları ve makyaj tüyoları ile 2012'den beri bizleri aydınlatıyormuş da ben de yeni olduğum için yeni bulabildim onu, geç olsun da güç olmasın dedim ve hemen takibe başladım :))
    Neyse gelelim yaptığım nail arta.. ( Makinenin pilleri biterken yapılan çekimden hayır olmazmış :S )


   Önce tırnak güçlendirici base coat ojemizi sürüyoruz. Böylece hem ojenin daha kalıcı olmasını hem de tırnağımızın daha iyi korunmasını sağlıyoruz. Sonra mavi renkteki ojemizi 2 kat sürüyoruz. Benim 2 tane mavi tonlarında ojem vardı. Koyu ile yapınca beyaz bulutların daha çok belli olacağını düşündüm ve yeni aldığım ojemi de denemiş olmak için koyu olanı sürdüm ama yine de açık olan tonu denemek istedim. Gel gör ki açık olanda çook daha güzel duruyormuş :)) Bir dahakine onunla yapacağım, onun da fotoğraflarını eklerim :))
Sonra ojemiz iyice kuruduktan sonra beyaz ojemizi bir kağıdın üstüne döküp kulak pamuğu yardımıyla yan yana 3 4 nokta koyarak bulut yapıyoruz. Bunu yaparken ojeyi sürmemize gerek yok sadece dokundurmak yeterli. Dotting tool u olan arkadaşlar onunla yaparsa da olacaktır ama kulak pamuğuyla yapınca daha ince olduğunu fark ettim. Dezavantaj olacak tarafı eğer çok bastırırsanız kocaman bir bulutunuz olacağı :)) Son olarak da süslememizin uzun süre dayanmasını sağlamak için top coat umuzu sürüyoruz.
    Ben yaparken çok eğlendim, hele ki açık ton mavideki sonuç beni çok mutlu etti. Mutlaka deneyin. Süslemeyi yapmak sadece 2 dakikanızı alıyor, acil bir işiniz varsa bile hemen yetiştirebileceğiniz bir süsleme olacak :))



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...