22 Aralık 2013 Pazar

Doctor Who 50. Yıl Özel Bölüm - The Day of The Doctor

        Sonunda özel bölümü anlatma zamanı :)
        Hepimizin sabırsızlıkla beklediği o an geldi çattı ve yayınlanalı da bayağı oldu ama bilgisayarım çalındığı için henüz yazabiliyorum. Ve şimdi de yeni bir bekleme süresi başladı bile; Christmas bölümüne sadece 1 hafta kaldı. Onu da yazacağım tabi, hemen bundan sonra :)
        Evet gelelim The Day of The Doctor'a. Bilgisayar da çalınınca cebimdeki son parayla televizyonu yaptırdım. Kuzenimle televizyona yapıştık resmen, David Tennant yazısını gördüğümüzde bile tüylerimiz diken diken oldu, çıldırdık. Ağzımız açık izledik her sahneyi ve Moffat gerçekten yapmış yapacağını dedik. Bu sefer hayal kırıklığına uğratmadı, Rose dışında tabi. Hepimiz Rose'un David ve Matt ile karşılaşmasını hayal ettik ve sadece bir merak anı gördük 2 saniyecik. Bununla yetinin dedi Moffat abi, biz de yetiniyoruz tabi. Biterken biz birbirimize baktık ve hala şoktaydık. Televizyonun kayıt özelliği vardı ve kaydetmiştim. Hemen tekrar açtık ve izlemeye başladık.
       Bölümleri defalarca izlediğimden artık ayrıntılara dikkat etmem gerektiğini biliyorum. Ama tabi 2.kere izlediğimde bile ayrı noktalar gözüme çarptı. En çok David'in "I don't wanna go" suna bayıldım tabi ;)

En muhteşem sahne. 11'in gururlu bakışları.

       Bölümün konusuna gelecek olursak. Bizim yıllardır bildiğimiz Time War'un seyrini gerçekten de Doctor değiştirmiş ama bilmediğimiz bir şey varmış, Gallifrey yok olmamış! 9.Doctor boşuna bu kadar öfkeliymiş, Savaş Doctor'unu boşuna bu kadar dışlamışlar, o bile kendini boşuna bu kadar kötü hissetmiş. Tabi bütün bunların sonucunda iyi şeyler var ama bunları hatırlamayıp bu kadar üzülmek çok kötü olmuş.
       Yorumlamam gerekirse muhteşem bir bölüm olmuş. Rose'un bu girişi bizi tatmin etmedi, zaten Rose'u da pek hatırlatmayan bir oyunculuktu bence. 11.Doctor en bilgesi olarak bayağı üstünlük sağladı gibimize geldi. Yani tabi normal olan buydu ama biz 10.Doctor'umuza tz konduramadık tabi. Bütün bunlar dışında mükemmeldi, aslında bunlar da mükemmeldi. Moffat da açıkladı sağ olsun, John Hurt'ün Doctor'u War Doctor oldu da sayılarımız değişmedi. Yalnız 13'ünün hepsi de denilince başka Doctor yok muydu diye bi düşündük. Belki de Gallifrey'i 13 buldu ve sonrasındaki Doctorların yardımına ihtiyaç duyulmadı. Kim bilir diyeceğim ama Moffat bilir diyesim geliyor haliyle. Biz ise 8.sezonun sonuna kadar bunu bilemeyeceğiz sanırım. 8.sezonda ara yapılmayacağı bilgisini de aldık. Bakalım sonrasında bizi neler bekliyor. Tabi daha Yılbaşı bölüm var ve o da bomba gibi. Beklemedeyiz :)
       Bölümün ayrıntılara dikkat edilmesi gereken sahnelerini de fotoğraflarla göstermek daha iyi olacak sanırım. (Bol fotoğraflı bir yazı olacak, hazır olun! :))

"- 12'si de hazır efendim.
- Hayır 13'ü de!"
Gururlu ve mutlu olduğu nasıl da yüzünden okunuyor

Doctor'un torunu Susan'ı da unutmamışlar neyse ki :)


11'den görkemli bir giriş, tam da ondan beklenen :)

Spor ayakkabılar, Büyükbaba ve Çene
Pişman olan Adam  & Unutan Adam

Arayüzün espri anlayışı ;) 'hot'


Biz de duysak o sesi bi kere :)
Aferin Clara!
3 farklı Tardis, muhteşem!

"I don't wanna go!" ;)

O kadar da kötü olmamış ama :)

10 yine mimikleriyle :)






David'i de fesle görmek harikaydı. Demek ki bi zaafı varmış Doctor'un :)

Benimki seninkinden büyük bakışı :D

Oo, gözlüklere bak
"Tabi ya onun yol arkadaşlarısınız" :D
Savunma içgüdüsü işte ;)

4.Doctor'un atkısı.

Bu arada Google doodle yapmıştı 50.yıla özel. Unutulmadık yani :)

3 yorum:

  1. güzel bir yazı olmuş eline sağlık.uçuşan kelebeklerde çok tatlı ama yazıları okumayı çok zorlaştırıyor ve göz yoruyor :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En kısa zamanda başka bir şeyle değiştireceğim o zaman :)

      Sil
  2. Muhteşem bir bölümdü tek kelimeyle :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...