Doctor yalnız kalmaktan korkuyor belki de. Çünkü kaybettiği şeyler canını çok yakıyor ve onu öfkeli bir adam yapıyor. Öfkelenince de durmak bilmeyebiliyor.. Bu yüzden de yol arkadaşına ihtiyacı var. E e 903 yaşında ve başından onca şey geldi geçti.. Arkadaşlıklar, dostluklar, aile, kayıplar, savaşlar, yokoluş ve daha bir çoğu. Onu bunu bırakın tam 9 kere öldü ve değişti, bambaşka biri oldu..
*3.sezon 1.bölümde Doctor gen değişimi yapabilmek için Martha'yı öpüyor. Martha sanırım burada aşık oluyor. Eee kim olmazdı ki ;) Bu sezon için idare edeceğimiz öpüşme sahnesi budur, çok bile!!
*3.sezon 2.bölümde (The Shakespeare Code) Doctor Shakespeare ile karşılaşıyor ve Martha ona Harry Potter'ın ünlü sözü "Expelliarmus"u söyletiyor :)
*3.sezon 3.bölümde (Gridlock) Face of Boe tekrar ve son kere karşımıza çıkıyor ve Doctor'a büyük sırrı söylüyor "You Are Not Alone" yani YANA..
*3.sezon 8. (Human Nature) ve 9. Bölüm (Family of Blood) sezon favorim. Doctor'un öfkesini çok net bir şekilde görüyoruz. Ama kendini kontrol edebiliyor, çünkü yol arkadaşı yanında. Doctor bir saat sayesinde insan vücuduna ve John Smith (insanların arasına karışmak istediğinde kullandığı ism :))isimli bir insana bürünüyor. Bunu Kan Ailesi'nden kaçabilmek için yapıyor. Fakat bölüm sonunda öğreniyoruz ki aslında onlara zarar vermemek için kaçıyor. Tabi insan olan Doctor'umuz aşık oluyor ama Martha'ya değil tabi, Martha hizmetçisi oluyor bölümde :D. En sonunda John Smith zzor bir karar vererek saati açıp tekrar Doctor oluyor ama aşkı geride kalıyor, olan kadına oluyor tabi ama kadın hayatına devam ediyor sonuçta yalnız kalan yine Doctor oluyor. Bölümün en sevdiğim bölümü ise Doctor'un Aileyi cezalandırdığı bölüm. Aileyi cezalandırıyor ama bunu onların istediklerini gerçekleştirerek yapıyor, tabi başka biçimlerde ;)
* ve çook ünlü 3.sezon 10.bölümümüz.. Blink.. "Don't Blink. Blink and you are dead. Don't turn your back.Don't look away and don't blink. Good luck.." Gözünüzü kırptığınız, onlara baktığınız anda hareket edebilen ve onlara baktığınızda taşa dönüşen evrenin en nazik katilleri Weeping Angels yani Ağlayan Melekler. Ağlayan Melekler'in yaratıcısı tabi ki kaçık yazarımız Steven Moffat (daha neler yaratacak neler, ohoo. onlara özel bir yazı yazsam kitap olur :D). Doctor bu bölümde çok ucuz atlatıyor ama sonrasında çok çekiyor bu acımasız psikopatlardan :(
* ve final bölümümüz. Face of Boe'nun dediği doğru çıkıyor. Doctor yalnız değil. Master yani Usta, Doctor'un ezeli düşmanı hala yaşıyor ama o da saate hapsolmuş. Usta saatten kurtulunca olanlar oluyor. Dünyaya yıkım getiriyor. Doctor'u, Martha'nın ailesini ve Kaptan Jack Harkness'i (ona özel bir yazı olacak, reytinglerimizi arttırmak lazım. Anlayan anladı bence ;)) ve biricik TARDİS'imizi esir alıyor ve onlara binbir eziyet ediyor :(. Doctor ise küçük bir yaratığa dönüyor resmen. Ama insanlar sayesinde, onların düşünceleri sayesinde bundan kurtuluyor ve Usta'yı alt ediyor. Usta ile ne kadar kapışsa da onun ölmesini istemiyor, yine yalnız kalmak istemiyor garibim :( yalvarıyor rejenerasyon geçir diye ama Usta ölmekte ısrarcı. Doctor'a bu şekilde acı çektiriyor anlayacağınız. "Ben yendim" diye diye gidiyor. Doctor yaşananları geriye alıyor ve bu 2 yıl hiç yaşanmamış oluyor. Bu 2 yılı Doctor, Jack ve Martha'nın ailesi dışında kimse hatırlamıyor.
Doctor yine yalnız kalıyor, bulmuşken kaybediyor. Sonuçta yine öfkeli bir Doctor kalıyor geriye.. Öfkeli ve yalnız :( Martha da bu yaşananlar hiç yaşanmamış gibi olsa da aslında bunları yaşadı bu yüzden de ailesi ile birlikte kalmak istiyor ve Doctor'u yalnız bırakıyor..
Bitanemiz 10'umuz öfkeli ve daha kötüsü yalnız.. Tutun tutabilirseniz. Ama geliyor yeni bir yol arkadaşı.. Doctor-Donna..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder